
Ah bide Başakşehir’in Sular Vadisi var. Koşu parkurları, onlarca garip bitki, süs havuzları, ot, bok, çarşılar, burger kingler, cafeler falan. Oldukça da güzel bir yer. Florya’da bulamazsınız yani böylesini, ciddiyim bak, sadece denizi eksik o kadar. Ramazan’da fena coşkuludur burası, İslami elitizmin kalbi burada atar. Sohbetler, sanatçılar, carcurtçular, paralar, paralar, paralar… Ama öyle herkes giremez buraya, sümüklüyseniz giremezsiniz yani, kusura bakmayın, bu işler böyle. Sular Vadisi’ni bir yandan 4. Etap konutları diğer yandan 5. Etap konutları kollayıp koruyor. 4. Etap’ın arkasından askeri bölge Sular Vadisi’ne karşı herhangi bir taarruzu engellemek için konuşlanmış. 5. Etap’ın arkasında 1. Ve 2. Etaplar var, herhangi bir sümüklüyü geçirmemek için didinip duruyorlar. Çevre sitelerden birinde oturuyorsanız, sular vadisine açılan bir kapınız var, kartınızı dıtladıp kapıyı açabilirsiniz. İki ana kapıdan başka, sitelerin kapılarını saymazsak dışarıdan birisi için yol yok. Dışarıdan kim gelebilir acaba diye baktığımızda, 4-5 km. ötede Göçmen Konutları’nı 2-3 km. ötede ise Deprem Konutları’nı görüyoruz. Bundan başka yakınlarda sanayi mahallesi var. Sanayi mahallesinin araba tamirinde çalışan eli yüzü yağlı kirli çocukları Sular Vadisi’ne gelmezler sanıyorum, buradan haberleri bile yoktur. Ama yine de gelebilme ihtimalleri var ve bu korkunç bir şey, tüm yollar kapatılmalı. Göçmen Konutları’na yol vermeyen Başakşehir’in yakışıklı İslamcıları Kurban Bayramı’nda gidip kurbanlarını orada kesiyor, tüm boku püsürüğü oraya gömüyorlar. Pazar da sadece oraya kuruluyor zaten, pazarın pisliği de Göçmen Konutları’nın sakinlerine kalıyor yine.
İlginç bir şey daha: hani park bahçe temizleyen adamlar var ya, çöpçüler, hizmetliler falan. Bunlar günlük yemeklerini tabldotlarda açık alanlarda yiyorlar genelde. Evet, tahmin ettiğiniz gibi yemeklerini kilometrelerce müsait alanı olmasına rağmen Sular Vadisi’nde yemiyorlar. 4. Etap’ın onlarca parkından birinde de yemiyorlar. Sümüklülerin giremediği hiçbir yerde yemiyorlar yani, gidip Deprem Konutları’nın parkında yiyorlar. Çünkü orada bunlara pis pis bakan, tiksinen, iğrenen kimse yok.
Bazen kardeşimle teyzemi ziyarete gidiyoruz, Sular Vadisi’ni aşmak zorundayız, boşuna 10 dakika daha yürümemek için tellerden atlıyoruz. İnsanların rahat gidip gelecekleri yerlere özellikle yol yapmıyorlar. Geçen yerel gazetede gördüm, buna ilk isyan eden yaşlılar olmuş. Onlar da kendi keyiflerinden isyan ediyorlar, bazen yürüyerek gitmek istiyorlarmış bir yerden bir yere ama yol yokmuş, falan filan. Ben tellerden atlamaya alışkınım. Benim için sorun yok, ben her türlü atlarım. Ama küfür etmeden duramıyorum, buna annem çok kızıyor.
İstanbul'da oturmuyorum ama bahsettiğiniz yerleri reklamlarda görüp merak ediyordum:) Açıkçası merakımı giderdiniz. Elinize sağlık güzel yazı.
YanıtlaSilbeyaz müslüman diye bir ad atıldı şimdilerde, bu yazı bunu açımlayan bir yazı bence. bu popülasyon artıyor gittikçe...
YanıtlaSilbaşakşehirde bir zamanlar hasbelkader oturmuş olarak size hak veriyorum..insan kendini bir tuhaf hissediyor orda...islam ve conconluk birarada olmasa da basaksehirde olduruluyor bir şekilde...
YanıtlaSilBasaksehirin su son yıllardaki haline bakarsak dogru yanları yanlis yanlarından daha fazla bir yazi bu. Burada kendi icinde bir moda anlayışı var. Onlar gibi giyinmeden garip bakışlara tabi tutuluyor. Belediye görevlilerine kolay gelsin dediğinizde adamlar şoke oluyorlar. Yerden çöp almanız -bu kisi kendi kardeşiniz bile olabilir- hayvanca bir tepkiye sebep oluyor. Özentilik vs. ile suçlanıyorsunuz. 13 seneden beri buradayım. Her sey daha kötüye gidiyor.
YanıtlaSil