Star tv'de yaklaşık bir ay önce başlayan, projesi Durul Bazan'a ait Gecekondu isimli program seyirciye yeni bir konsept sunuyor. Önceden yazılıp hazırlanmış bir metni olduğundan şüphe duyduğumuz Gecekondu programı güncel olaylara ve konulara eleştirel, saldırgan hatta kimi zaman anarşist bile diyebileceğimiz bir yaklaşım içinde. Zeynep Beşerler gibi süzme elitist, dünyada ne olup bittiğinden habersiz konukların dumura uğratıldığı bu absürd komediyi izlemenizi öneriyoruz. Çevrecilikten, Medyaya "steril" bir takım proje ve yaklaşımların üzerine limon sıkan bu yeni popülist dizi risk alarak ve cesaretle absürdün, politiğin, gündelik hayatın, komedinin ve ironinin sınırlarında dolaşıyor. Cuma gecesi 00.30'da yayınlanan diziyi aynı saatlerde talk show yapan disko krallarının, gece kuşlarının, aştürk baraş'ların izleyip feyz alması hatta belki utanması umulur...
Popülist Kültür Derneği
Klibin özelinde bir şey söylemek isterdim, şöyle ki, klipteki sokaktan bir tür paganizm çıkabilir.
YanıtlaSilDünyada ne dönüyor: Herkesi bir örnek görmeye çalışanlarla, herkesi farklılıklarıyla benimsemeye çalışan 2 gruptan bahsediliyor. Birincisi çeşitli adlarla anılıyor, işte islamcı, mason vs. 2.'sinin ise ortak bir adı var, o da liberaller. En azından insanlara çeşitli filmlerle vesairelerle yansıyan tarafı bu.
Bu bağlamda Türkiye'de bir Hatay gündemi var. Nedir, cami ile kilise yanyana bir duvar ve yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Otantik anlamda, bir şekilde yılların yerleştirdiği bir değer olarak, oturmuş bir şey olarak en azından kaale alınabilir. Veya şu denebilir, yıllarca Suriye mevzusundan dolayı diken üstünde olunan bir bölgeyi, şimdi konjönktürel anlamda kullanmanın bir vesilesi doğmuş olabilir. Ancak Türkiye böyle değil tabii ki. Ömrü hayatında kilise görmemiş, çan sesi duymamış insanlarımızın çoğunlukta olduğuna inanıyorum. Şimdi yeni dünya düzeni duyun dediyse duymak zorunda mı kalacağız? Hani bir yerde bir topluluk olur, onun ihtiyaçları anlaşılır, ama bu genellemenin alemi nedir..
Cem TV'de alevi törenlerini izlerken, hep bir mahalle vurgusu var mesela. Bu folklorik bir şey hakkaten. Ama işte cami her yerde cami. Dünyanın her yerinde bu böyle.
Çünkü şöyle bir mevzu var artık, içip dağıtan insanların da kendine has bir sokağı var. Yukarıdaki grubu bize tanıtan gastenin verdiği DVD, Fatih Akın'ın son çektiği filmin DVD'si. İstanbul: İki köprü arasında, modern İstanbul'un parçalı yapısını, müzik gruplarıyla anlatan bir DVD. Bu popülizme bir materyal sağlar kuşkusuz, ancak bunu şiire yamarken, bi durup düşünmek gerekir, derim.