Bin dokuz yüz doksan dokuz -Marmara depremi- geldi aklıma. Bir de İsmet Özel’in şiir okuyuşu. Suratına vuruyor sanki, azarlıyor: Binn! Dokuz yüz altmış yedi! Evet, İsyan. Bir şiiri kaç senesinde yazdığını insan kendisine sormalı. Göründüğü kadar basit bir soru değil çünkü. Tanpınar’ı düşünelim ya da Necip Fazıl’ı. Mesela Takvimdeki Deniz şiirinin kaç senesinde yazıldığının bir önemi var mı? Bilsek ne olur, bilmesek ne olur. Bu konu şiirin siyasetiyle alakalı. Ya da şöyle, bir şiirin siyasi olup olmamasıyla. Yine başka bir örnek, Haydi Abbas vakit tamam şeklinde başlayan şiiri Tarancı’nın kaç senesinde yazdığını lutfedip merak etmiyorsak, bunun sebebi klişedir, retoriktir, soyuttur. Ne derseniz deyin.
Popülist Kültür Derneği