içlerinden geçenleri anlıyorduk, söylemediklerini.
yolsulsunuz, iğrençsiniz, diyorlardı,
ne giysiniz var dolabınızda, ne iki türlü yemeğiniz, ne de paranız,
sevginize karnımız tok, özgürlükse özgürlük bizim için.
sırıtmaya bile gerek duymadan arkalarını dönüyorlar soframıza.
oysa biz alın terimizi bölüşürüz, yağma ve haraç bilmeyiz.
tütünü öküz için icat ettik, çift sürerken bir cıgara içimi dinlensin diye.
öküz bizsek, hani soluk alacak vakit nerde!
bu yüzden hor bakıyorlar bize, kanımızı içtiklerinden.
bencillik en büyük bereket onlara, beylikleriyse
en büyük dolap.
Oktay Rifat, Çobanıl Şiirler, Temmuz 1983, Adam y., s. 172
yolsulsunuz, iğrençsiniz, diyorlardı,
ne giysiniz var dolabınızda, ne iki türlü yemeğiniz, ne de paranız,
sevginize karnımız tok, özgürlükse özgürlük bizim için.
sırıtmaya bile gerek duymadan arkalarını dönüyorlar soframıza.
oysa biz alın terimizi bölüşürüz, yağma ve haraç bilmeyiz.
tütünü öküz için icat ettik, çift sürerken bir cıgara içimi dinlensin diye.
öküz bizsek, hani soluk alacak vakit nerde!
bu yüzden hor bakıyorlar bize, kanımızı içtiklerinden.
bencillik en büyük bereket onlara, beylikleriyse
en büyük dolap.
Oktay Rifat, Çobanıl Şiirler, Temmuz 1983, Adam y., s. 172
Yorumlar
Yorum Gönder