Ana içeriğe atla

Ip Man 2 neden görülmeli?

Ip Man 2, bizce birincisinden önde bir film. Bir Çin dövüş tekniği olan Wing Tsun Usta Yip Man öğretisiyle sanat katına yükseliyor. Bunda Usta Yip Man'in dövüş ahlakı etkili oluyor bizce. Dövüş ahlakı derken eldeki gücü zulüm aracı olarak kullanmamayı, güce teslim olup kibirlenmemeyi kastediyoruz. Öğrencisi soruyor Yip Man'e: Usta on kişiyle dövüşebilir misin? Dövüşmemek daha iyi, diye cevaplıyor Yip Man öğrencisini. Ahlak, Yip Man öğretisiyle birleşince yaygınlaşıyor Wing Tsun tekniği.
Film merkeze aldığı bu konuyla çarpıcı bir finale doğru ilerliyor. Yip Man 2 neden görülmeli sorumuzun cevabını final bölümü veriyor. Bir boks maçı sırasında Kung-fu okulu öğrencileri gösterilerini sunarken İngiliz boksör ringe girer, eğlenelim biraz, diyerek öğrencilere sataşır, gövde gösterisi yapar. Ustalar boksörle öğrencileri ayırmak için girerler ringe, öğrencilerini alırlar. Meseleyi basına açıklamaya gelince iş, İngiliz yetkililer ve boksör başka türlü konuşurlar. Boksör bir Kung-fu ustasına meydan okur bu arada. Yaşlı Kung-fu ustası Çin dövüş sanatları adına gösteriği onurlu mücadelesini kaybeder. Bu defa Yip Man meydan okur bu Batılı boksöre. Ailesi, tanıdıkları bizi aşağılayan bu Batılıya karşı kazanmalısın, derler. Dövüş sırasında İngiliz boksör Yip Man'in tekmelerine karşılık veremeyince Yip Man'in tekme kullanması yasaklanır. Buna rağmen Kazanır Yip Man. Yaşlı Kung-fu ustasını öldüren boksörü öldürebilecek durumdayken Yip Man, öldürmez. Onlar gibi olmadığını göstermiş olur böylece.
Batılılara hem bir dövüş hem de ahlak dersi verir: "Bir insanın varlığı başkasından daha değerli değildir." Girdiği her yerde güç gösterisi yapmak isteyen, işgalci ruhlu, kibirli, ahlak yoksulu insanlara tevazu ve ahlakı gösteren bir film Ip Man 2.

Yorumlar

  1. Müsadenizle baklavanın şerbetini de ben dökeyim: Aslında ıpman2'nin konusuna benzeyen bir sürü filmden bahsedilir. Ben Jet Li'nin çektiği filmi de izledim. O dönemde yani Çin, Japon işgaline uğradığında, veya bu filmdeki mevzu ingilizler galiba, çeşitli ustalar, bu şekilde meydan okumalara karşı, bir nevi onur mücadelesi veriyorlar.

    Yani gerçek hikayeler. Bu filmde başrolü oynayan, sanıyorum 2 sene kadar bu eğitimi almış. Wing tsun ülkemizde de yaygınlaşan bir spor. Bunun nedenleri aşağı yukarı şudur: Her şeyden önce pratik. Müsabakası yok. Dolayısıyla müsabaka kuralları yok. Bayanlar özellikle ilgi duyuyor, zira sokağa yönelik. Ama işin sırrı şu: Bu spor güzel bahar anlamına geliyor. Bir bayanın geliştirdiği bir tarz. Dolayısıyla fiziksel olarak çok güçlü olmasanız da, bir ayıyı alt etmenize yarayabilir, ama iyi bir teknikle tabii ki.

    Ülkemizde bu sporu, esas ustalarından iki kişi öğrenerek öne çıktı. Mehmed Emin Boztepe ve Salih Avcı. Emin Boztepe'yi zaten biliyorsunuz, Pusat'tan, Yandım Ali'den. Bu iki dost, dost kalarak ayrıldılar ve kendi organizasyonlarını yürütüyorlar şu anda. Tabii ki bir sürü değerli başka usta da var, Yüksel Çotuk Hoca var, işte efendim Hasan Akın var Ankara'da.

    Farklı yönelimler var. Yani bir holdingte çalışıyor olabilirsiniz ve sedanter yaşamınız sizi bunu yapmaya itebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu eğilimleriniz vardır ve bir yöneliş nedenidir. Yani şunu görmek gerekiyor, herkesi bu spora iten bir neden vardır. Kimisinin meditatif amaçları vardır. Demek istediğim edebiyatta da böyle. Kimisi yalnızlığına çare arar. Kimisi metafizik yönelimlere girer. Kimisi burjuva zevki yapar. yani bi şey diyemezsin, çünkü seni oraya getiren hayat hikayen sana ait bir şey. Kızamazsın kimseye.

    Bu sporun en güzel yanı şudur: Türkiye'de bu spora başlarsınız ve dünyanın neresine giderseniz gidin, nüanslar dışında, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Sistematiği çok güzel oturmuş bir şey. Mai thai mesela o da moda olmaya başladı. Ve aslında olay biraz da mixed martial arts'a doğru gidiyor. Ama yine söylüyorum, usta başka bir şeydir. Anlatabiliyor muyum, ipman 1'de görürsünüz onu, yani diyor ki, herkes kendi kung fu'sunu yapar aslında. Adı wing tsun olabilir, karate olabilir her neyse.. Yani bakın Sadık Hoca, sizin fındık mevzusu, işte bu sizin kung fu'nuz.

    Şu değil bizim yeğenin mevzuu değil: Araba kullanmayı öğrenirken, benim tarzım diye, el freni çekik haldeyken, onu indirerek kaldırıyordu arabayı. Ama eniştenin mevzusu biraz da. Onca sene taksicilik ve karşı tarafın hatalarının başına bir kaza getirmesini önleyecek ustalıkta araba kullanmak.

    Son olarak Ip man'ın Bruce Lee'nin hocası olduğunu söyleyelim. O da jet kune do'yu kurdu sonra. Ama tabanı wing tsun'dur.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Milli Savaş Hikayeleri

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur.  Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde  Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor.  Özellikle,  Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan    bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka  yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.

Akbaba köyü 35 numara

Star tv'de yaklaşık bir ay önce başlayan, projesi Durul Bazan'a ait Gecekondu isimli program seyirciye yeni bir konsept sunuyor. Önceden yazılıp hazırlanmış bir metni olduğundan şüphe duyduğumuz Gecekondu programı güncel olaylara ve konulara eleştirel, saldırgan hatta kimi zaman anarşist bile diyebileceğimiz bir yaklaşım içinde. Zeynep Beşerler gibi süzme elitist, dünyada ne olup bittiğinden habersiz konukların dumura uğratıldığı bu absürd komediyi izlemenizi öneriyoruz. Çevrecilikten, Medyaya "steril" bir takım proje ve yaklaşımların üzerine limon sıkan bu yeni popülist dizi risk alarak ve cesaretle absürdün, politiğin, gündelik hayatın, komedinin ve ironinin sınırlarında dolaşıyor. Cuma gecesi 00.30'da yayınlanan diziyi aynı saatlerde talk show yapan disko krallarının, gece kuşlarının, aştürk baraş'ların izleyip feyz alması hatta belki utanması umulur...

Müslüman Tanrılar

Birkaç sene önce aile dostumuz olan bir adamın şirketine bir iş yapmıştım. Paramı üç gün içinde almam gerekiyordu. Ama adam paramı vermemek için takla atıp duruyordu. Üç gün, beş gün, on gün derken bir buçuk ay geçti. En az on defa gittim geldim adamın yanına. Ve o sıralar hiç param olmadığı için yürüyerek gidip geliyordum. Ya yerinde olmuyor, ya tatile gitmiş oluyor, ya da paranın bir kısmını verip beni postalıyordu. Sonunda, efendiliğimi bozmadan, bu işin bu şekilde olmayacağını, paramı almam gerektiğini bu işin böyle uzamasının doğru olmadığını söyledim. Aynen böyle, bu şekilde. İşte o an olan oldu, adam köpürdü birden. Nasıl ben böyle bir şey söyleyebilirmişim, zaten bu işi çok daha ucuza yaptırabilirmiş, bana yardım olsun diye bu işi bana vermiş, yeğeni falanca çocuğa baksaymışım ya o terbiyeli çocukmuş hiç böyle şeyler söylemezmiş, ben nasıl terbiye görmüşmüşüm böyle, ne kadar ayıpmış, falan filan. Yüzlerce adamla çalıştım, yol yordam biliyorum ama karşımdakinin bir tanrı olduğun