Doğudan:
Vedat Türkali:
Kıvılcımlı, İslam düşüncesi ve İslam tarihi kaynaklarıyla yakından ilgileniyor. 15 Ekim 1957 tarihinde Eyüp Meydanı’nda yaptığı, İslami motifler taşıyan seçim konuşmasında dine sosyalist bir yorum getiriyor. Örneğin bu konuşmada Kıvılcımlı, "kıyamete kadar yaşayacakmış gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi ibadet et"; “insan için, çalışmaktan, emekten başka her şey yalandır” gibi sözlerden hareketle Vatan Partisi’nin kendini hak ve çalışmak gibi iki prensip üzerine kurduğundan bahseder. Ayrıca Hz. Muhammed’in sonuncu peygamber oluşunun, artık kanunları insanların yapacağı anlamına geldiğini; camilerin siyasi meselelerin konuşulduğu toplantı ve hesaplaşma yerleri olduğunu hatırlatarak bunlardan dersler çıkarılması gerektiğini belirtir. Bir yandan yaşamının sonuna kadar kendisini bir Kuvay-ı Milliyeci olarak gören, diğer yandan sosyalist düşünceye yakın duran Kıvılcımlı’nın İslami düşünce ile ilişkilenme tarzını siz nasıl değerlendirirsiniz? Eyüp Konuşması’ndan yola çıkarak, Sol-İslam bağlantısını bugünkü sol açısından nasıl değerlendirirsiniz? Kıvılcımlı bugün Eyüp'te konuşsa, neler diyebilirdi?
Vedat Türkali:
Eyüp Konuşması'na dayanarak sözünü ettiğiniz dinsel alıntılar üstünde durmak, âyetleri yorumlayarak çıkarsamalara kalkışmak uzun, ayrıntılı çalışma gerektirir. Dr. Hikmet’in Eyüp Konuşması'nda, âyetlerden, hadislerden alıntılarla vurguladığı noktalar, onun Marksist yöntemle İslam’a bakışının özeti gibidir. Sözünü ettiğim omanım Yalancı Tanıklar Kahvesi”nde benim İslam’a, bir İslam ülkesi olarak toplumumuza yaklaşımım da bu çizgidedir. Doktor yaşıyor olsaydı ne derdi? Ne diyecek; “dediklerimi hâlâ mı anlamadınız? Hırsızın, sömürücünün dinlisine- dinsizine değil, sınıflarına bakın; sizi Allah Peygamber değil, mala, mülke tapan Ebu Süfyan tayfası soyguncular ayırıyor”derdi herhalde! Biz de onu diyoruz bugün...Tamamı için bk.
Yorumlar
Yorum Gönder