Zaten sevmem. Arada bir gitmişliğim var o kadar. Üniversitenin topluma nispi yararını kabul etsem de genel olarak halkın baskı altında tutulmasının memurlarını yetiştiren kurumlar olarak görüp geçerim. Üniversitede şiddet olmuş, öğrenciler vekile yumurta atmış bana ne? Bir olay veya binlercesi, saf halleriyle beni pek ilgilendirmiyorlar. Önceki notta yazdığım gibi, üniversiteye uğradığım zamanlarda kendim gibi arkadaşlarımı da şiddetten uzaklaştırmaya gayret etmekle yetindim. Ama olayların ötesi var. Bu şiddet övgüsünün ucu halka dokunacak. Çünkü bunlar sadece uluslararası bir siyaset operasyonunun göstergelerinden ibaret. Sol kendisi yeniden, yeni bir ufuk etrafında örgütlenmeyi başaramadığı için, mesela CHP yıllardır AK Parti hükümetini halkı inandıracak şekilde eleştirmeyi başaramadığı için uzmanlar yeni bir ufuk değilsi bile yer yer konular buluyorlar. Sol kendi iddiaları, önerileriyle değil sol hissiyata sahip insanları kaynaştıracak bazı konu ve anlık olaylarla bir araya getiriliyor. Şiddet soluyla CHP uzun aradan sonra aynı paragrafta bir araya geldi. Bu bir dönüm noktası olacak. İki sene daha geçsin. Solcular güzeldir, solcular iyidir meselesi olmadığı o zaman daha belirginleşir. Ben CHP-AKP kavgası olabileceğine inanmıyorum. İşte en büyük kavgaları Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi, noldu ki, bizi enterese eden enteresan hiçbir şey olmadı. Baykal'ı uçurdu sistem bunun üzerine. Yerine koyduklarına bak. Baykal mevziyi biliyordu. Bunlar her tür manevraya açık. Ecevit gibiler. İflas, şiddet ve mağlubiyet hissi çıkar bundan, başka bir şey çıkmaz. Beni ilgilendiren bu.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur. Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor. Özellikle, Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder