Ana içeriğe atla

'Wikileaks' için Türkler ne dedi? Ali Eyüboğlu

Biz Türkiye, WikiLeaks’le yatıp, WikiLeaks’le kalkıyor sanıyoruz. Yazılı, görsel ve işitsel medyada WikiLeaks’ten başka bir şey yok. Ama gel gör ki, ‘WikiLeaks’ denen şey, ‘yurdum insanı’nın umurunda bile değil.
Star TV muhabiri Osman Terkan, mikrofon uzattıklarına ne sormuş olabilir ki, ‘yurdum insanı’, ‘İçinden seç, beğen, al’ türünden yanıtlar versin? İşte izleyen, dinleyen, okuyan her insana, “Hangi evrende yaşıyor bunlar?” dedirten yanıtlar:
* Çizgi film kahramanı.
* Futbolcu; Beşiktaş’ın yeni transferi.
* NBA’den Fenerbahçe’ye transfer basketçi
* Kestane; Bursa kestanesi.

* İlaç; romatizma ilacı.

* Hastalık.

* Spor giyim; eşofman markası.

* Reklam.

* Market.

* Bilgisayar profesörü.

* Sabun markası.

* Devlet.

* Araba markası.

* Yeni çıktı, ama tam keşfedemedim.

Bunların hepsi “Sizce WikiLeaks nedir?” sorusuna ‘yurdum insanı’nın verdiği yanıtlar.

Diyeceksiniz ki, “Nerede yaşıyor bu insanlar?”
Nerede olacak?
İstanbul adlı bir mega kentte!
Star TV muhabirinin mikrofon uzatıp “WikiLeaks nedir?” sorusu yönelttiği onca insan arasından sadece iki kişi WikiLeaks’ten bir şekilde haberdar olduğunu ortaya koyan şeyler söyledi.
Biri; “İktidar CHP atışması” dedi. Diğeri de okuma yazması olmadığını söyleyen kasketli yaşlı bir adam. O da önce, “Başbakan’ı verdiler, o mu?” diye sordu, ardından da “İsrail’in çıkardığı şey” dedi.
Bir haftadır yazılı, görsel ve işitsel medyada WikiLeaks’ten başka şey yok.
Biz Türkiye, WikiLeaks’le yatıp, WikiLeaks’le kalkıyor sanıyoruz.
Ama gel gör ki, ‘WikiLeaks’ denen şey, ‘yurdum insanı’nın umurunda bile değil.
(
Milliyet Cadde, 8 Aralık 2010)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Milli Savaş Hikayeleri

Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur.  Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde  Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor.  Özellikle,  Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan    bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka  yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.

Akbaba köyü 35 numara

Star tv'de yaklaşık bir ay önce başlayan, projesi Durul Bazan'a ait Gecekondu isimli program seyirciye yeni bir konsept sunuyor. Önceden yazılıp hazırlanmış bir metni olduğundan şüphe duyduğumuz Gecekondu programı güncel olaylara ve konulara eleştirel, saldırgan hatta kimi zaman anarşist bile diyebileceğimiz bir yaklaşım içinde. Zeynep Beşerler gibi süzme elitist, dünyada ne olup bittiğinden habersiz konukların dumura uğratıldığı bu absürd komediyi izlemenizi öneriyoruz. Çevrecilikten, Medyaya "steril" bir takım proje ve yaklaşımların üzerine limon sıkan bu yeni popülist dizi risk alarak ve cesaretle absürdün, politiğin, gündelik hayatın, komedinin ve ironinin sınırlarında dolaşıyor. Cuma gecesi 00.30'da yayınlanan diziyi aynı saatlerde talk show yapan disko krallarının, gece kuşlarının, aştürk baraş'ların izleyip feyz alması hatta belki utanması umulur...

Müslüman Tanrılar

Birkaç sene önce aile dostumuz olan bir adamın şirketine bir iş yapmıştım. Paramı üç gün içinde almam gerekiyordu. Ama adam paramı vermemek için takla atıp duruyordu. Üç gün, beş gün, on gün derken bir buçuk ay geçti. En az on defa gittim geldim adamın yanına. Ve o sıralar hiç param olmadığı için yürüyerek gidip geliyordum. Ya yerinde olmuyor, ya tatile gitmiş oluyor, ya da paranın bir kısmını verip beni postalıyordu. Sonunda, efendiliğimi bozmadan, bu işin bu şekilde olmayacağını, paramı almam gerektiğini bu işin böyle uzamasının doğru olmadığını söyledim. Aynen böyle, bu şekilde. İşte o an olan oldu, adam köpürdü birden. Nasıl ben böyle bir şey söyleyebilirmişim, zaten bu işi çok daha ucuza yaptırabilirmiş, bana yardım olsun diye bu işi bana vermiş, yeğeni falanca çocuğa baksaymışım ya o terbiyeli çocukmuş hiç böyle şeyler söylemezmiş, ben nasıl terbiye görmüşmüşüm böyle, ne kadar ayıpmış, falan filan. Yüzlerce adamla çalıştım, yol yordam biliyorum ama karşımdakinin bir tanrı olduğun