Düzce merkezde çalışan bir öğretmen. Kırkına varmış olmalı. Tatile gelmiş. Hoş geldin, dedik. Geçtik kahveye, çay içeceğiz. Havadan sudan derken "Sadık hoca, sen ne düşünüyon bu açılım konusunda" diye sordu. Daha önce başka konularda bikaç kelam ettik diye sormuş olmalı. Ne diyeceğimi bilemedim. Söyleyecek sözüm olmadığından değildi bilemeyişim. Konuşursam anlaşılır mıyım diyeydi endişem. Konuşmamayı vebal saydım o an. Aklımın erdiği, dilimin döndüğünce bikaç söz edebilirim, dedim. Mehmet Akif'ten öğrenmiştik nasılsa. Konuşabilirdim, konuştum. İşte Mehmet Akif, Düzyazılarında ayrılıkçı hareketlere özellikle dikkat çekiyor. Bu düşmanın bir taktiğidir diyor, falan... Adam (tam bir devlet memuru, hükümet memuru desek daha iyi), "Ben Akif Makif bilmem kardeşim, herkes yerini bilmeli, ayrışmalıyız" demesin mi? (Cümleyi aynen naklediyorum.) Şaşırmadım, çünkü konuşsam mı konuşmasam mı diye endişe duymam bu yüzdendi, pişman da olmadım, iyi ki konuştum diyorum demesine ama mürekkep yalamış, öğretmen diye bura gibi yerlerde halkın sözüne itibar ettiği insanlar nasıl böyle düşünebilir diye üzüldüm doğrusu.
Star tv'de yaklaşık bir ay önce başlayan, projesi Durul Bazan'a ait Gecekondu isimli program seyirciye yeni bir konsept sunuyor. Önceden yazılıp hazırlanmış bir metni olduğundan şüphe duyduğumuz Gecekondu programı güncel olaylara ve konulara eleştirel, saldırgan hatta kimi zaman anarşist bile diyebileceğimiz bir yaklaşım içinde. Zeynep Beşerler gibi süzme elitist, dünyada ne olup bittiğinden habersiz konukların dumura uğratıldığı bu absürd komediyi izlemenizi öneriyoruz. Çevrecilikten, Medyaya "steril" bir takım proje ve yaklaşımların üzerine limon sıkan bu yeni popülist dizi risk alarak ve cesaretle absürdün, politiğin, gündelik hayatın, komedinin ve ironinin sınırlarında dolaşıyor. Cuma gecesi 00.30'da yayınlanan diziyi aynı saatlerde talk show yapan disko krallarının, gece kuşlarının, aştürk baraş'ların izleyip feyz alması hatta belki utanması umulur...
Yorumlar
Yorum Gönder