Bir "İki Resmi Dil" sarası politik toplumu ve politik toplumun kıçının dibini tutmuş sözde sivil toplumu sarmış görünüyor. İki resmi dil olur, üç resmi dil de olur. Ama Türkiye'nin mevcut şartlarında Türkçe ayarında bir resmi dil daha çıkarabileceğimize inanmıyorum. 150 yılda resmi Türkçeyi zar zor yarattık, bir iki yıl içinde resmi bir başka dil yaratabileceğimize dair hiçbir işaret almıyorum. Kürtçe? Hangisi? Veya neden Terekemece olmasın? Azerice olmasın? Pomakça, Arnavutça, Boşnakça? Arapça yahut Çerkezce olabilir, de hangi Çerkezce. Karaçay Çerkezcesi olabilir mi mesela? Abhazca? İkinci resmi dil olursa, ancak süs olur. TBMM Resepsiyon Davetiyesinin ikinci sayfasında şudur budur demekten başka hiçbir hükmü olmaz. Kaldı ki bir başka resmi dil için enerjisini sarf edecek olan kim? Bunu savunan orospu çocuğu liberaller mi? Terekemecisini de söyleyebilirim bunun, pij liberal. Kürtçesini de deneyelim, en azından çocukluğumdan kulağımda kaldığı kadarıyla veledi zina liberalê! Ben hazırım, devleti aliyye de hazırsa iki hatta yirmi iki resmi dile geçebiliriz. Ben orospu çocuğu liberalin her yirmi iki dildeki karşılığını öğrenmeyi taahhüt ediyorum.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur. Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor. Özellikle, Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.
yorum süper ancak küfür olmamış, ha dersin ki ben ederim, özgürüm, eyvallah derim ama bunu demekte benim özgürlüğüm: bakış açısı, eleştiri tarzı süper ama küfür olmamış! madem bunu yazdım, neden olmadığını da açıklarım, inci sözlük'te yazan ve düşünebilen birisi gelir insanın aklına, hem nasıl okutacağız sevdiğimiz, saydığımıza!
YanıtlaSil