Şairler bir araya gelip Kürt sorununa dair (artık Kürt sorunu neyse ona dair) çözüm önerilerini dile getirmişler. Bir şair olarak bu soruna duyarlılıklarını göstermişler anlaşılan! Bir de böyle bir şey var tabii, şair duyarlılığı, sanatçı duyarlılığı vs. Biz zaten şiirimizi yazıyoruz ama zaten çok hassas insanlar olduğumuz için bu tip siyasi problemlere de kulağımızı kapayamıyoruz! Öncelikle söz konusu isimlerin şairliklerini bir kenara bırakalım. Peki bu kitap tam olarak neye hizmet ediyor? Aslında bir kişinin aklına gelmiş bir cin fikirden öteye bir anlamı da yok. Yani hiçbir şeye hizmet etmiyor bu kitap. Fakat ne yazık ki insanların kendilerini bu ülkede olup bitenlere karşı nasıl konumladıklarını da bir parça gösteriyor. İnsanlar nasıl şair olarak tanımlandıysa ondan gayet memnun, onun sosyal getirisi içinde rahatlar. (Zaten bu isimlerin ekserisinin 80 kuşağı şairlerinden oluşması da tesadüf değil.) "Kürt sorunu" gündem içinde nasıl tanımlandıysa aslında ondan da memnunlar. Bir yanda şiir, diğer yanda siyaset! Bir yanda kendileri diğer yanda halk! Asla kapanmayacak bir mesafe, asla birinden diğerine ulaşmayacak sözler. İddia yok, vicdan çok! Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından yazılan toplu şiir mesela yine bundan farklı bir anlam taşımıyordu. Vicdansız bir şiir gerekiyor demek ki!
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur. Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor. Özellikle, Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.
kürt sorunu yok, sorunlu kürtler var:)ırk üzerinden hak arayan herkesin canı cehenneme.küfür edemiyoduk di mi burda:) iyi o zaman şöyle yapalım ben ingilizce basıyım kalayı bu ırkçı dangozlara, siz alta "kahretsin" yazın:)
YanıtlaSil