Hıyarın teki (ismini vermediği için bunun ne tür bir hıyar olduğunu bilemeyeceğiz, ah ne yazık) Erkan Oğur orda tevazu yapıyordu, Hakan Arslanbenzer gibiler bunu anlayamaz diye yorum bırakmış. Erkan Oğur otantik müzisyenlerden rol çaldığının idrakinde olacak kadar tuz yalamış bir adam. Bu tuzu kimin neresinde yaladığı başka konu. Durumunu söyleyerek hiç değilse dürüst oluyor. Bunu anlamayana da ya hıyar ya da İslamcı denir. Toplumun diğer kesimlerince de seviliyormuş Erkan Oğur. Biz ne Erkan Oğur'un seveni yoktur dedik ne de İslamcılar dışında kimse hıyar olamaz dedik. Her tuzum var diyene koşacak hıyar ve hıyartolar her kesimde mebzul miktarda mevcuttur. Erkan Oğur derken de sanki Sümmani'den söz edermiş gibi konuşmanın alemi yok. Erkan Oğur caz müzisyenidir ve memleketin bütün hıyarları da cazdan acayip anlar zaten. Fazıl Say'ın yanında neden göremiyoruz sizi. Baş hıyarınız o değil mi?
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur. Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor. Özellikle, Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder