Nihat Genç’in Memleket Hikayeleri futbol taraftarlığından sinemaya, köyden kente, köylülükten kentliliğe, halkın günlük yaşayışından siyasete, memleket insanının zaaflarından siyasilerin zayıflıklarına, düşünceden sanata, tarihten güncele, doğadan insanın iç dünyasına, hülasa memleket meselelerinin memleket için yorumundan insanlık için bir dünya yorumuna varan ve çoğunun özne kişisi Nihat Genç olan, anı-deneme-hikaye türlerinin birbiri içinde eridiği hepsi bu memleket insanının hikayeleri. Argoyu oldukça rahat kullanan bir yazar Nihat Genç. Ancak bu yazarın niyetine işaret eden bir şey değil. Kullanıla kullanıla argo olmaktan çıkan bir argo gibi geldi bize. Yazarın iyi niyetini ortaya koyma üslubu olarak bile yorumlanabilir belki. Memleket meseleleri deyince fazla hassas, bir bu kadar çaresiz bilinç, öfkesini elbet bir şekilde boşaltacak. Böyle olunca Nihat Genç’in argoyu hakkını vererek kullandığı söylenebilir. Meselelere farklı bakış, (kargalar insanoğluna tenezzül etmeden yaşayabilen ender kuşlardandır diyor yazar ve neden bu kuşun hiçbir şekilde simge olarak kullanılmadığını soruyor.) fıkralarla desteklenen anlatıcılık, ince ve yer yer kara mizah sarıyor okuyucuyu. Birini, ikisini okuyunca üsluba alışıyor, elinizden bırakamıyorsunuz kitabı. Yeni, ilginç şeyler de öğreniyorsunuz. 1950’li yıllarda Amerika ve Afrika’da tahılları yemesinler diye yüz milyon kuş öldürülmüş mesela. Kitabın basımıyla ilgili hemen her yazıda karşılaştığımız teknik bir kusuru da belirtmeden geçmeyelim. I, n ve m seslerinin yan yana olduğu hallerde kelimeleri okumak zorlaşıyor. Kitabın diyecek mesela yazar, kitabm gibi bir şey okunabiliyor ancak. Bu kitabın basımıyla ilgili olumsuz bir durum maalesef. Bu teknik kusur hikayelerin tadını bozamıyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Milli Savaş Hikayeleri'nde 1914-1924 yılları arasında yaşanan Milli Mücadele günlerinde gerçekleşen bazı trajedik olayları okuyuculara aktarıyor. Milli Mücadele Dönemi Türk halkı için bir kahramanlık ve ıstırap dönemi olmuştur. Yazar da bunu eserinde ustaca ele almış olduğu olay ve hikayelerle sade ve açık bir şekilde okuyuculara iletiyor. Yazar genelde Ege bölgesinde meydana gelen olayları ele alıyor. Özellikle, Türk tarihi için büyük bir felaket olan güzel İzmir’in işgali ve düşman kuvvetlerinin buradaki halka yapmış oldukları zulüm ve hakaretler büyük bir yer alıyor yazarın “Milli Savaş Hikayeleri” adlı eserinde. Bu işgaller karşısında çaresiz kalan halıkın aciz durumu da tüm açıklığıyla ortaya konuluyor. Kitapta bulunan bazı hikayelerde de Yunan kuvvetlerinin Batı Anadolu’yu işgali sırasında yerli halka yapmış oldukları insanlık dışı işkenceler tanıklarıyla belirtiliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder